Paris’in tam ortasında Asala’nın tetikçisine göz ucuyla baktı ve Ermeni'nin böğrüne şimşek hızıyla bıçağını sokarken ; “Sana Kürşad’ın kinini getirdim!” dedi.
Abdullah Çatlı 1977’deki Ankara Ülkü Ocakları Başkan’ımızdır. Milliyetçiliğin önemli mihenk taşlarından biridir. 1978’de Ülkücü Gençlik Derneği Başkan Yardımcılığı’na seçildi. Döneminde sağcı görüşün bir “terör propagandası” olduğunu ileri süren sol cerah ile oldukça büyük çatışmalara girmiş ve bir an olsun taviz vermemiştir. Hakkında her yerde yazılmış olan bilgilerden bahsetmeyeceğim.
Her devletin geçmişten günümüze vermiş olduğu bir mücadele vardır. Bu mücadele bazen ordularıyla, bazen istihbarat eliyle, bazen gizli teşkilatlarla verilmiştir. Türkiye de dünden bugüne ayakta kalabilmek, düşmanları yok etmek ve varlığını sürdürmek için bu yollara başvurmuştur. Bu mücadelenin bir parçası da Çatlı’dır.
İstihbaratçı Çatlı, Mehmet Özbay, Mehmet Saral, Hasan Kurtoğlu, Şahin Ekli gibi isimleri kullanmıştır. Bu isimleri kullanarak birçok terör faaliyetinin önünün kesmiştir. Kısa; fakat yoğun bir anti-terör eğitimi görmüştür. Çok iyi karate yapmakta ve iyi İngilizce bilmektedir.
Çatlı Reis, en çok da bu memleket için karşıt görüşlerle yani terörle savaşmasıyla bilindi, kontgerilla idi; yani gerilla güçlerine karşı kurulmuş bir gücün en güvenilir neferiydi. O dönemlerde Türkeş’in emriyle kurulmuş olan Ülkücü Komando Kampları’nda bu iş için yetiştirilmiş belki de yüz bine yakın Ülkücü Nefer’den sadece biriydi. Türkeş o dönem İstanbul, Ankara, İzmir, Antalya, Trabzon, Kayseri, Yozgat, Çankırı gibi şehirlerde yaklaşık 34 tane kamp kurup, 10 yıla yakın bir sürede 100.000 e yakın ülkücü nefer yetiştirilmesini sağlamıştır. Becerileriyle sivrilen Çatlı Reis, başta Ermeni provokasyonları olmak üzere birçok terör unsuruyla ilgilenmiştir.
Ermeni terör örgütü ASALA’ya (tam adı ile Ermenistan'ın Kurtuluşu için Ermeni Gizli Ordusu, 1975 ve 1985 yılları arasında -Türkiye dahil- farklı ülkede Türk ve diğer sivil, mülki ve diplomatik hedeflere karşı bombalı ve silahlı eylemlerde bulunmuş solcu ve silahlı örgüt.) MİT emri ile 5 kere eylem yaptığı bilinmektedir. Bu eylemlerde hem yurtiçinde hem de yurtdışında Türkiye karşıtı birçok yapılanmaya büyük darbeler indirmiştir. Özellikle Ermeni Aktivistlerin imhasında başrol hep Çatlı Reis’in olmuştur. Ermeni ve Kürt asıllı uyuşturucu kaçakçılarına büyük bir darbe indirmiştir.
“Yakarım şu dünyada tek Türk’ü ezdirmem, Allah şahidim olsun sizi bu sokaklarda rahat gezdirmem” diyerek tüm dünyaya tek başına kafa tutmuş birinden bahsediyoruz. “Kurt saldırmaya karar vermişse; ne sürüyü hesaba katar ne çobanı.” diyerek gözünün ne kadar kara olduğunu ve neler yapabileceğinin kimseler tarafından bilinmeyeceğinin altını çizmiştir.
“Bana izin verin Eiffel Kulesi’nin tek bacağına C4 döşeyip patlatayım. Daha sonra Fransa ne demek istediğimizi anlayacaktır” diyerek Ermenilere desteği hiç eksik etmeyen Fransızları bile hizaya getirecek kudrette olduğunu haykırmıştır.
Çatlı Reis Türk Ülküsü’nün en özlenenlerinden sadece biridir, 3 Kasım günü bir trafik kazası onu çok genç yaşında (40) aramızdan aldı. Ne bizler doyabildik ona ne de evlatları. Özlemeyi bir de bize sor, ne saçlarının beyazladığını ne de yaşlandığını göremedik, diyor kızları Gökçen ve Selcen kardeşler. Ama Çatlı’ya sorsan gidişin bile ani ve ihtişamlı olmalıydı.
“Gittin mi büyük gideceksin! Ayrılık bile gurur duyacak seninle. Gittin mi ayakların onun yakınından bile geçmeyecek! Dedi ve gitti. Bedeni gitti ama sadece, ruhu da ülküsü de hala aramızda dolaşıyor. Yaptıkları ve yaşadıkları her daim hafızamızda olacak ve kahramanlıkları bizlerin övünç kaynağı olacaktır. İçinde büyüttüğün Kürşad’ın kini bitmedi, bizlerin de içine nakşettin Reis.
Ve tarih, Ölümü göze almış bir Ülkücü’den daha müthiş bir silahın keşfedilmediğini yazacaktır. Bugün gidişinin 24. yıldönümü. Bugün de unutmadık seni, yaptıkların için minnettarız Reis,
Ruhun şad, mekanın cennet olsun.