KABRİSTANLAR VE BİR MEDENİYET
Fatma Direkli – Beşiktaş Şeyh Yahya Efendi Külliyesi
“ Ölüm asude bahar ülkesidir bir rinde;
Gönlü her yerde buhurdan gibi yıllarca tüter.
Ve serin serviler altında kalan kabrinde
Her seher bir gül açar;her gece bir bülbül öter”
Yahya Kemal BEYATLI
Şairimizin dizelerini tefekkür ederken kendimi Beşiktaş Şeyh Yahya Efendi Külliyesi’nde buldum.
Güzide şehirlerimizin vâdî-i hâmûşânları, ziyaretçilerine kendine hayran bıraktığı gibi beraberinde saygıyı da getiriyor. Her şâhide bir kimlik bir belge niteliğinde. Bizim kimliğimiz tarihimiz hiç kaynağımız olmasa sadece mezarlıklarımızı incelememiz bile dönem hakkında belli başlı bilgi sahibi olmamıza kâfi gelirdi desem abartı olmazdı herhalde.
Şâhideler, sıradan bir taşın mahir bir elde nakış nakış işlenerek, satırlar dolusu kelâmı birkaç rumuz ve semboller ile vücût bulmasıdır. Dönemin gerek sanatı, gerek üslûbu, gerekse mimarisinde, tezyini ve hattı kısaca bizlere medeniyetimizi anlatan ârâmgâhlarımız şâhidelerin yanından geçerken değişen dünya anlayışı, yaşam biçimi ve algısı ile ruhlarımızın ne kadar hoyratlaştığını zarafetten bî-haber simalarımıza tokat gibi çarparak, ruhumuzu sarsan güzide eserler olduğunu bir kez daha yeniden müşahede etmek.
Fatma Direkli-Beşiktaş Şeyh Yahya Efendi Külliyesi
Fatma Direkli - Fotoğraf Arşivim
Yukarıda bizlere aynı zamanda bulunulan dönemler hakkında bilgilerde verirler demiştik. 17. Yyda artık çeşitli meslek sınıflarının başlıklara bakarak ayırt edilebilirliği ile birlikte kişinin mensubu olduğu tarîkatı, cinsiyeti, mesleği, bölük ya da bulunduğu konumu kitabelere gerek kalmadan şâhidenin görüntüsünden bakarak anlaşılmaya başlanmıştır.
Fatma Direkli-Beşiktaş Şeyh Yahya Efendi Külliyesi
Kabristanlarımızda şâhidelerle ilgili mimari ve hat sanatı konusunda da oldukça zengin örnekler karşımıza çıkmaktadır. Her biri işçilik ve motifler açısından şaheser sayılan mezar taşlarının sanatkârları çoğu yaptıkları eserlere imzalarını dahi atmamıştır.
Resimde ki bu şâhidenin yukarıda bahsi geçen özellikleri kendisinde bulundurması açısından kıymetlidir. Kitabenin hatt ve hattatın imzası aynı zamanda şâhide de bulunan sembol, kişinin intisâbı olduğu tarikat hakkında bizlere gerekli bilgileri veriyor.
Fatma Direkli-Beşiktaş Şeyh Yahya Efendi Külliyesi
Şâhideyi incelediğimizde başlık örfî destarlı kavuk tur. Kitabenin serlevha kısmında Sünbülî tarikatına ait simge bulunmaktadır. Şâhidenin serlevhanın olduğu yerde, aşağı bakan iki gül motifi alt kısım ise barok motiflerle süslenmiştir. Kitabe istifli celî sülüs ve hattatın imzası bulunması açısından kıymetli bir örnektir. Hattat Arif Efendi. Şâhideler, sadece mevtânın kimliğine değil, aynı zamanda bir medeniyete ve o medeniyetin taşıdığı var oluşa da şahitlik eder.
Bir sonra ki konumuzda görüşmek üzere.
Hoşça bakın zâtınıza.
Fatma DİREKLİ
Fatma Direkli – Beşiktaş Şeyh Yahya Efendi Külliyesi
“ Ölüm asude bahar ülkesidir bir rinde;
Gönlü her yerde buhurdan gibi yıllarca tüter.
Ve serin serviler altında kalan kabrinde
Her seher bir gül açar;her gece bir bülbül öter”
Yahya Kemal BEYATLI
Şairimizin dizelerini tefekkür ederken kendimi Beşiktaş Şeyh Yahya Efendi Külliyesi’nde buldum.
Güzide şehirlerimizin vâdî-i hâmûşânları, ziyaretçilerine kendine hayran bıraktığı gibi beraberinde saygıyı da getiriyor. Her şâhide bir kimlik bir belge niteliğinde. Bizim kimliğimiz tarihimiz hiç kaynağımız olmasa sadece mezarlıklarımızı incelememiz bile dönem hakkında belli başlı bilgi sahibi olmamıza kâfi gelirdi desem abartı olmazdı herhalde.
Şâhideler, sıradan bir taşın mahir bir elde nakış nakış işlenerek, satırlar dolusu kelâmı birkaç rumuz ve semboller ile vücût bulmasıdır. Dönemin gerek sanatı, gerek üslûbu, gerekse mimarisinde, tezyini ve hattı kısaca bizlere medeniyetimizi anlatan ârâmgâhlarımız şâhidelerin yanından geçerken değişen dünya anlayışı, yaşam biçimi ve algısı ile ruhlarımızın ne kadar hoyratlaştığını zarafetten bî-haber simalarımıza tokat gibi çarparak, ruhumuzu sarsan güzide eserler olduğunu bir kez daha yeniden müşahede etmek.
Fatma Direkli-Beşiktaş Şeyh Yahya Efendi Külliyesi
Fatma Direkli - Fotoğraf Arşivim
Yukarıda bizlere aynı zamanda bulunulan dönemler hakkında bilgilerde verirler demiştik. 17. Yyda artık çeşitli meslek sınıflarının başlıklara bakarak ayırt edilebilirliği ile birlikte kişinin mensubu olduğu tarîkatı, cinsiyeti, mesleği, bölük ya da bulunduğu konumu kitabelere gerek kalmadan şâhidenin görüntüsünden bakarak anlaşılmaya başlanmıştır.
Fatma Direkli-Beşiktaş Şeyh Yahya Efendi Külliyesi
Kabristanlarımızda şâhidelerle ilgili mimari ve hat sanatı konusunda da oldukça zengin örnekler karşımıza çıkmaktadır. Her biri işçilik ve motifler açısından şaheser sayılan mezar taşlarının sanatkârları çoğu yaptıkları eserlere imzalarını dahi atmamıştır.
Resimde ki bu şâhidenin yukarıda bahsi geçen özellikleri kendisinde bulundurması açısından kıymetlidir. Kitabenin hatt ve hattatın imzası aynı zamanda şâhide de bulunan sembol, kişinin intisâbı olduğu tarikat hakkında bizlere gerekli bilgileri veriyor.
Fatma Direkli-Beşiktaş Şeyh Yahya Efendi Külliyesi
Şâhideyi incelediğimizde başlık örfî destarlı kavuk tur. Kitabenin serlevha kısmında Sünbülî tarikatına ait simge bulunmaktadır. Şâhidenin serlevhanın olduğu yerde, aşağı bakan iki gül motifi alt kısım ise barok motiflerle süslenmiştir. Kitabe istifli celî sülüs ve hattatın imzası bulunması açısından kıymetli bir örnektir. Hattat Arif Efendi. Şâhideler, sadece mevtânın kimliğine değil, aynı zamanda bir medeniyete ve o medeniyetin taşıdığı var oluşa da şahitlik eder.
Bir sonra ki konumuzda görüşmek üzere.
Hoşça bakın zâtınıza.
Fatma DİREKLİ