1948'de Oklahoma Üniversitesi'ne kabul edilen ilk siyahi olan George McLaurin, beyazlardan uzak bir köşede oturmak zorunda kaldı.
Ancak adı, üniversitenin en iyi üç öğrencisinden biri olarak onur listesinde yer alıyor.
İşte o sözleri: ′′ Bazı sınıf arkadaşlarım bana hayvanmışım gibi baktılar, kimse bana tek kelime etmedi, öğretmenler sorularımı dikkate almadılar.
Ama kendimi o kadar adadım ki, daha sonra sorularını cevaplamak ve ders anlatmam için beni aramaya başladılar".
Bugünde zenci-beyaz ayrımı kısmende olsa farklı boyutlarda devam edegelmekte olduğunu medyaya yansıyan haberlerden duymaktayız.
Dış ülkelerde zenci-beyaz ayrımından daha fazla pervasızca müslim-gayri müslim ayrımı yapılmakta. Başörtü, sakal hatta şalvar vb islami ölçülerde giyinme yasakları getirebilmekteler müslimlere.
Hadi onlar gayri müslim pekiyi kendini müslim olarak tanımlamasına rağmen ve hem de kendi ülkesinin vatandaşlarına gayrı ahlaki davrananlara ne demeli?
Zamanımızda özellikle ilk ve yüksek öğretimi gören dini vecibelerini yaşamaya gayret eden gençler gerek öğretmenlerinden gerek arkadaşlarından birebir veya ima ile bu tür ayrımlara muhatap olabiliyor. Ailesinden kuvvetli dini bir eğitim almış olsada manevi kuvvetin olmadığı bu ortamda mukavemet gösteremeyebiliyorlar çoğunlukla.
George McLaurin' gibi kendilerini derse vereceklerine onlara uyumlu olma çabasına giriyor dini değerlerinden taviz verdikçe veriyorlar. Netice başlarında sadece bir örtü kalıyor hatta bazen o da kalmıyor.
9 yaşındaki yeğenim Ahmed Mahmud'un sınıf arkadaşları ile çektirdiği bir fotoğrafını gördüm. İçlerindeki iki küçük talebenin başlarında takke vardı. Hoşuma gitti Ahmed Mahmud'a maşaallah ne güzel sen de takkeni taksan ne güzel olur, dedim. Ahmed dolaylı olarak cevab verdi;
" Ama hala! Diğer arkadaşlarım, o arkadaşlarımın takkesini alıp kaçıyorlar, yere atıyorlar, onunla alay ediyorlar ben tutup hemen ona veriyorum, yardım ediyorum. " dedi. Yani benimlede onlar gibi alay ederler.
Çocuk ebeveynin yansımasıdır. İslam'a ve şiarına hürmet etmiyen bir ailenin çocuğuda hürmet etmeyecektir. Bu küçük yaşlarda masumca olurken daha ileri yaşlarda düşmanca ve daha gaddarca olabiliyor.
Buna muhatap olan delikalık devresindeki çoğu gençlerde, "
Bende sizdenim, sizin gibi dans edebilirim, sizin gibi sigara içebilirim, sizin gibi (kız veya erkek) flört edinirim, sizin gibi müstehcen konuşurum, müstehcen işlerinize ortak olur hatta sizin bu işlerinizi destekler tebrik ederim vb" derken ne olduğu bilinmez bir hale geliyor, müslüman genç yitik genç oluyor maalesef.
Pekiyi ama ne adına? Eğitim-öğretim ise Dini değerlerini hiçe sayan amaçsız şuursuz gençler yetiştirmekdir eğitim-öğretim?
Uyarı!
"Vücûd-i ferzend [evlâdın varlığı], Allahü teâlânın büyük ihsânıdır. Yaşadıkları müddetçe, insan çok fâidelerini görür. Ölümleri de, sevâb kazanmağa ve yükselmeğe sebeb olur. (Mektubat ı Rabbani 2/17)
Fakat, çocuklarına dîni, îmânı İslamı öğretmiyen, inançları gereği yaşayabilecekleri bir ortamda onları yetiştirmeyen ana babaya, çok azâb yapılacakdır.
"Vakt-i şebâbda [gençlikde], istikâmet üzere olmak [ahkâm-ı islâmiyyeye uymak], dünyâ ve âhıret ni’metlerinin en üstünüdür." (Mektubat ı Rabbani 1/146)
Bu sebeble evlâdlarını dinsiz muallimlerin, gazetenin, arkadaşların tuzaklarına düşürmemelidir.
Zira,
"Allah ve Resulune muhalefet eden bid'ad ehlinden uzaklaşmadıkça, Allah ve Resulüne yakınlaşmak mümkün değildir. Yani, düşmanlık etmedikçe,düşmanlardan kesilmedikçe dostluk olmaz" (Mektûbât-ı Màsumiyye)
Muhterem Üstazım 1997 yılında yapmış olduğu bir sohpetinde buyuruyor:
Mevla burada bazı fiilleri yasaklıyor istese yasaklamaz cennet misali yapar, ağaçların yaprakları devamlı yemyeşil olur millet sevipte dünyaya yapışmasın diye. Her şeyde hikmet var. Ne yaptı ise doğru yaptı, hiç yanlış yapmadı yapmaz da O alimdir, hakimdir.
قُلْ مَنْ رَبُّ السَّمٰوَاتِ وَالْاَرْضِ
- (Habîbim!) de ki: “Göklerin ve yer(ler)in Rabbi kimdir?”
Ayet-i celiledeki مَنْ istifhamdır. Bir şeyi anlamanı taleb etmek demektir.
O’nun şeriatına müracaat etmeyerek iş yapanlara sesleniyor. Tüm dünya insanlarına söyle, yerlerin göklerin Rabbisi kimdir sor. Onlardan cevab bekleme, söyle. Siz Mevla’yı görmüyorsunuz O’nun kitabına niye danışmıyorsunuz. Allah’a niçin yanlış yapıyorsunuz.
Mevla’nın emrini tutmazsan çakal olursun. Ama biz çakal değiliz, çakal yapar bu işi biz yapamayız. Bizler için hududu ilahi var onu geçemeyiz. Kendine ait tavuğu yiyebilirsiniz komşuna ait tavuğu yiyemezsin.
Bir hanım soracak mahrem olan azalarım neresi? Sormadan mini etekle erkeklerin arasına git. Hiç bu olur mu! Büyük felaket kubbelerin yıkılmasına, dünyanın inkırazına sebeb olunur bu günahla.
Bazı ihvan hanımlardan araba ehliyeti almaya gidenler var, sen erkek misin? Sanki hiç vaaz dinlememiş.
Bir ibarede:
حُبُّكَ الشَّيْئَ يُعْمِي وَيُصِمُّ
“Senin bir şeyi sevmen seni kör ve sağır eder.” buyrulur.
Ne hakkı görüyor ne hakkı işitiyor araba sevgisinden. Bunu yapanlardan razı değiliz. Başımıza gelen bu belalar bizden geliyor. Mevla’nın mülkünde Mevla’ya sormadan tasarruf görüyorsun ya! Bundan oluyor olan felaketler.
فان اول فتنة بنى اسرائل كانت فى النساء
“…İsrailoğullarında ilk fitne kadınlar yüzünden çıkmıştır.” (Müslim,Zikir 99)
Bakın ders ayetimizde Mevla Teala soruyor gökleri yerleri kim yarattı? Yani bunlar kendi başına olmadı ey insan sen de kendi başına olmadın yaradıcının emirlerine dikkat et. “Ya Rabbi! Sen neye razı isen onu yapar neye razı değilsen yapmam.” Desene! Rabbim dedittire. Şehvet herşeyi unutturuyor, şeyhini de rasülünü de Mevla’yı da. Mevla’nı hududu ilahiyesini aşmadan yaşasa idik ne olurdu? Dünya’da ahirette bizi korurdu.
Ya Rabbi! Sen bizi uyandır.
Beş kişide olsak İslamiyet’i yaşayalım. Bir saat ömrünü aleyhine çalıştırma! Seninle benim ömrüm bir saat kaldı. Şu son günlerimizde nedir bu isyan!
Ayet-i celide Mevla soruyor, kime? Hepimize. “Ey yetmiş milyon ile dolu Türkiye! Bu göklerin yerlerin Rabbisi kimdir?”
Ne demektir bu? Niçin Benim mülkümde Bana sormadan iş yapıyorsunuz?
Gece karanlığında evde, sokakta, çölde her yerde Mevla bizi görüyor, yanlış etmememiz lazım.
“Ellerini ayaklarını yüzünü gözünü seni kim yarattı? Niçin Bana sormadan iş yapıyorsun!” buyurmuş oluyor Cenab-ı Hak
Ben İslami ilimleri okuyup okuturum ama niçin yapayım avanak mıyım? Diyenler var. Yahu bir hayır yapınca avanak mı oluyorsun? Amel defterine yazılıyor sen o deftere inanmıyor musun?
Neme lazım herkes oturuyor ben mi yapacağım? Para verilse yaparım, demek paraya itibar ediyor Mevla’ya itibar etmiyorsun.
Kübra Ülkü
kubraulku.com