Soğuk bir Ocak ayıydı,
Yer; sokakları mutsuz ve yorgun insanların umutsuzluk içinde yaşadığı Diyarbakır.
Günlerden; Çarşamba.
Mevki; Şehitlik.
Polis telsizinden şu anonslar duyuldu!
-Yaralı polis: Merkez, merkez saldırıya uğradık!
-Merkez; Olay yeri neresi?
-Yaralı polis; Şehitlik Mevkii.
-Merkez; Zayiat var mı? Zayiat var mı?
-Yaralı polis; Şehidimiz var!
-Merkez; 3310'un durumu ne?
-Yaralı polis: Başımız sağ olsun... :(
Bu konuşmanın üzerinden bir kaç dakika geçmişti ki bütün Türkiye maalesef acı gerçeği öğrendi.
Diyarbakır Emniyet Müdürü Gaffar Okkan ve 5 polis memuru uğradıkları silahlı saldırı sonucu olay yerinde ŞEHİT olmuşlardı.
Bütün medya haberi Flaş olarak verdi. Milyonlarca insan Gaffar Okkan ismini o gün öğrendi.
Ne büyük rastlantı ki 24 Ocak da daha önce de UĞUR MUMCU öldürülmüştü.
Rastlantı mı???
Yolsuzluk davaları ve siyasi çekişmelerle dolu ülke gündemi bir anda değişmiş herkes aylarca bu suikastı konuşur olmuştu.
Ekranlara yansıyan o görüntüler insanları çok dehşete düşürmüştü.
Kurşundan delik deşik olmuş makam aracı ve yerde yatan kanlar içindeki Şehitler halkı derinden yaralamıştı.
12 Eylül den önce Şehit edilen Cevat Yurdakul’dan sonra Emniyet Müdürü seviyesinde suikasta kurban giden 2. isimdi.
GAFFAR OKKAN sıradan bir Emniyet Müdürü değildi.21 kez Takdir ve 26 kez Maaş Taltifi alan, Hizbullahı çökertip Diyarbakır halkının gönlünde taht kuran doğudaki Kürtlerin devlete bakışını değiştiren karizmatik, samimi ve renkli bir kişilikti.
Tıpkı Vali Erdal Yazıcıoğlu gibi, Eşref Bitlis gibi, Turgut Özal gibi, Hırant Dink, Uğur Mumcu gibi
insan odaklı ve halkını her rengi ile seven vatansever bir insandı.
GAFFAR OKKAN suikastı bugüne kadar yapılmış en organize ve profesyonel operasyondu.
Hiç kimse bu operasyonun onun düşmanı olan PKK veya Hizbullahçılar tarafından yapılacağına inanmadı, çünkü CİA veya MOSSAD'ı bile şaşırtacak kadar planlı ve profesyonel bir olay vardı dönemde kimse tam anlamı ile bu olayı çözemedi ya da çözmek istemedi.
Biz hala MUHSİN YAZICIOĞLU, HIRANT DİNK cinayetlerinde dosya ve delillerle uğraşıyor davaları sonuçlandıramıyoruz.15TEMMUZ öncesi Emniyet, Yargı, Tsk içindeki kriptoları temizlemeyle uğraşıyoruz.
DİYARBAKIR ve doğduğu yer olan SAKARYA da yüzbinlerce insan Şehidinin cenaze namazına katıldı. Bu sevginin ve vefanın bir sebebi vardı.
Aslında günümüzde de böyle Kahramanlarımız var!
ŞEHİT GAFFAR OKKAN gibi vatan evlatlarımızı ve onlar gibi olmak isteyen vatansever kadroları ve kişiliklerin önünü açmalı ve onlara sahip çıkmalıyız!
ÖMER HALİSDEMİR, FETHİ SEKİN, EREN BÜLBÜL gibi evlatlarımıza kurşun sıkanların tezgâhlarını birlik olarak birbirimize sahip çıkarak bozabiliriz.
Düşmanlar uyumuyor! Artık hep birlikte hareket ediyorlar. Sosyal Medyası ile basılı ve görsel medyası ile siyasetçisi,bürokratı,memuru,yargı mensupları ile ve en önemlisi içimizde ki Hain İşbirlikçileriyle Ülkemize ,Bayrağımıza, İnancımıza saldırıyorlar!
Bak;
Diyarbakır’daki Kürt Analarımız uyandı artık evlatlarına sahip çıkıyorlar!
Peki, düşmanlar ne yapıyor?
Diyarbakır Annelerinin derdini dinlemeyip onların evlatlarını dağa kaçıran adamların düğünlerine katılıp halay çekiyor,resim çekiyor ve terörist liderlerinin cezaevinden çıkması için ekranlarda canhıraş bağırıyorlar
"TERÖRİST DEMİRTAŞ SERBEST BIRAKILSIN" diye.
Peki, Vatanın bölünmesini ve zayıflamasını isteyenler bu işlerle uğraşırken ülkenin bütün kazanımlarını yok etmek, günümüzün GAFFAR OKKAN larını şehit edip, vatan evlatlarına itibar suikastı yapıp değersizleştirirken.
Ülkesini yurtdışı güçlere şikâyet edip hiç bir hizmet yapmazken, Ülkesi yangın yeriyken parti binalarında kadınlara taciz tecavüz yapıp rüşvet skandalları ile gündeme gelip, terör desteği verirken senden habersiz kapalı kapılar ardında şer ittifakları yapıp, sokakları kan gölüne çevirip, iç savaş çıksın diye uğraşırken.
Sen ne yapıyorsun?
Günümüzde ki GAFFAR OKANLARIN
ŞEHİT edilmesini seyredip cenazesinde ağlamayı mı bekliyorsun?