Fransa’nın başkanı Macron’un hezeyanları, Hz. Peygamber karikatürlerini binalara astırıp kitap olarak bastırıp okullara dağıttırma kararını tel’in ediyoruz.
Fakat bunu lanetlik işi
ifşa edeceğim diyerek
Mukaddesatımıza yapılan küfür içeren görseli buzlamadan
yayınlamak keza küfür içeren sözleri birebir, alelade bir tarzda nakletmek uygun değildir.
Tevafuk bu ya daha bir kaç gün evvel Şifa-ı Şerif dersimizde bu konuyu işledik. Bakınız Kadı Iyaz Rahmetullahi aleyh konuyla ne buyuruyor;
Muhakkak Allahü Teâlâ kendi ve rasulleri üzerine iftira edenlerin sözlerini, inkar etmek üzere Kur'anın’da zikretmiştir, küfürlerinden sakındırmak için,üzerine azap tehdidi için, üzerlerine ret olması için bize kitabında okuduğu muhkem (kati)ayetlerle beyan etmiştir.
Aynı şekilde bunların benzerleri, Nebi (sallallahu aleyhi vesellem)in sahih hadis-i şeriflerinde vakı' olmuştur.
Hidayet üzere olan imamların selef ve halefi, kafirlerin ve sapkınların sözlerini kitaplarinda ve meclislerinde hikaye yolu üzere zikredip, insanlara beyan ederek,şüpheleri iptal ettikleri üzerinde icma vardır.
Şu geride geçen vecihlerde nakiller caizdir.
Amma bunların zikri, bu vecihlerin gayrısı üzere sövmek ve makamını noksanlaştırmak üzere hikâye edilirse, gece konuşmaları kabilinden insanların sözlerinde itimad edilen veya değer verilmeyen şekilde nakledilirse,maskaraları güldürmek,sefihlerin lakırdıları, kîl-u kâl (dedikodu) olarak,faidesiz lakırdılar olarak nakledilmesinde (hüküm),bunların hepsinin men edilmiş olmasıdır.
Bunların bazısı, men ve ceza bakımından diğer bazısından daha şiddetlidir.
Nakledildi ki adamın biri, İmam'ı malik,"Kuran mahluktur". Diyen kişi hakkında sormuş;
Malik dediki: kafirdir, (onu söyleyeni ve nakledeni öldürün.)
Adam dedi ki: Bunu başkasından naklettim. Malik dedi ki: Ancak biz, onu senden işittik.
Bu tavır, imam-ı mâlik tarafından men etmek ve sert çıkmak yolu üzeredir, zira öldürülmesi hükmünü tatbik ettirmedi.
Nebi (Sallallahu aleyhi vesellem) ile alay eden ve söven şiirleri rivayet edip nakletse,bu kişinin hükmü, bizzat kendisi sövenin hükmü gibidir,sözü ile sorumlu tutulur, bunu başkasına nispet etmesi de ona fayda vermez.
Ebu Ubeyd el Kâsım bin Sellam, Nebi (sallallahu aleyhi vesellem) i tahkir eden şiirlerin beytinin bir kısmını ezberleyen kişi hakkında; o küfürdür dedi.
İcma kitabı telif eden bazı âlimler, Nebi ( sallallahu aleyhi vesellem) i tahkir eden sözün rivayetinin, yazılmasının, okunmasının ve nerde bulunursa yok edilmeyip öylece bırakılmasının, müslümanların icmasıyla(ittifakıyla) haram olduğunu zikretmişlerdir.
Allah-ü Teâlâ, evvel geçen ve dinimizi koruyan âlimlerimize çok çok rahmet eylesin; kıssalar ve siyer (tarih)hakkında bu şekilde gelen bir çok sözü düşürüp terk ettiler, ancak çirkin olmayan az bir kısmını, bunları söyleyenlere Allah'ın verdiği cezayı ve iftira edenleri günahları sebebiyle yakalamasını (insanların) görmeleri için, evvelki vecihlere benzer şekilde zikrettiler.
(Mesela) Ebu Ubeyde el Kâsım bin Sellam( Allah ona rahmet eylesin) arap şiirlerinden bazılarını kitabında delil olarak kullanmaya mecbur kaldığında ciddi şekilde araştırdı, hicvedilen kişinin ismi yerine vezinle kinaye yaptıki, dinini korusun, rivayeti ve nakliyle bir kişiyi kınamakta başkalarıyla ortak olmaktan sakınmış olsun. Bu böyle iken Nebi ( Sallallahu aleyhi vesellem) in ırzına dokunmaya ulaşan şeyi nakletmek nasıl Caiz olsun...!
İSLAM BATIDAN MI DOĞACAK ?
Batı’daki Kur’an, Hazreti Peygamber ﷺ karşıtı kararlar şimdiye kadar İslam’a ilgiyi artırdı arttırıyorda.
Eski yeni tarihlerde bunu gördük.
11 Eylül ile “Batı’nın yeni düşmanı İslam’dır” denildi.
11 Eylül sonrası ihtida artıp Kur’an best-seller olmuştu.
İnşaallah mukaddesatımıza karşı yapılan bu düşmanlıklardan bir hayır çıkar da tüm şerlerin önüne şef olur.
Olur mu? Olur. Neden olmasın ki?
Peygamberimiz (Sallallâhu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu:
Efendimiz ﷺ buyurur:
“Amel edin! Çünkü herkes ne için yaratıldıysa ona muvaffak edilir.”( Buhâri)
Hazreti Peygamber ﷺ hakkında güzel bir na’at yazan Sefiller yazarı W. Hugo’nun Fransa’sında Macron, Hazreti Peygamber ﷺ karikatürleri yayımlayıp devlet dairelerine astırıyor.
“Batı’da İslam düşmanlığı, Hazreti Peygamber ﷺ ve Kur’an üzerinden yürütülüyor” diyen Prof. Dr. Özcan Hıdır “Batı’da Hz. Muhammed İmajı” isimli kitabında şu bilgilerede yer veriyor;
-İngiliz W. Mavor dünya tarihine dair kitabında tarihi “eski-modern” diye ayırmış yeni dönemi Peygamberimiz ﷺ ile başlatmıştır.
-Sefiller yazarı W. Hugo’nun Hz. Peygamber’e ﷺ dair “Mahonet” adlı güzel bir na’at yazmış kitabında Efendimiz’in siretine de yer vermiştir.
Hatta Hugo, 2 oğlu ve erkek torununu vaftiz ettirmemiş, kendisi de Hıristiyanlığa göre defnedilmemiştir.
Ayrıca hakkında kitabı olan bir yazar onun evinde ibadet ettiğinden söz eder. Bütün bunlar sebebiyle Hugo’nun Müslüman olabileceği belirtilmiştir.
Tolstoy ve Goethe de böyle.
“Tüm kalbimle inanıyorum ki Muhammed ﷺ tarihin gördüğü en büyük devrimcidir; putları yıkıp daha eşit ve daha özgür bir düzen kurmuştur” (Karl Marx )
“Hristiyanların tanrısı öldü Muhammed ölmedi kalbimizde yaşıyor.”(Nietzsche)
Tüm bunlar Bediüzzaman’ın 1900’lerin başında :
“Avrupa bir İslâm Devletine, Osmanlı Devleti de bir Avrupa devletine hâmiledir. Bir gün gelip doğuracaklardır” tesbitini hatırlatıyor bize.
Batı İslam ile baş edemiyor
Avrupa İslam’ı” üst projesinin “Fransa İslam’ı” gibi alt versiyonlarının devreye sokup Müslümanları ehlileştirmeyi amaçlıyor. Diyen Prof Dr. Özcan Hıdır’ın diğer önemli tesbitlerinide nakledeyim sizde hak vereceksiniz.
-Fransa başta olmak üzere son 2 aydır önce İsveç-Norveç’te Kur’an yakma olayıyla artışa geçen İslam düşmanlığının bazı sebepleri:
-Tarihten bu güne oluşmuş, N. Daniel’in ifadesiyle “nesilden nesile aktarılan” düşmanlığın modern versiyonlarıyla aktive edilip tekerrür ettirilmesi.
-Korona’nın ilk aylarında ateistlerin dahi yüzde 25 oranında İslam’ı araştırmasının yanında Batı’daki bazı Müslüman kuruluşların öncülüğünde organize edilen gıda dağıtım-yaşlı/yalnızlara yönelik gönüllü faaliyetlerin de etkisiyle İslam’a dair oluşan nispeten olumlu imajı kırma.
-Korona sürecinde Avrupa’da, özellikle de Fransa’daki ekonomik daralma-işsizlik neticesi halkta oluşan endişe-korku sonucunda siyasi liderliklere yönelik büyük öfkeyi, Müslümanlara yöneltme. İçsel problemleri Müslümanları problematize/kriminalize ederek atlatmaya çalışma.