SABIR VE İHTİRAS
Bir esnafla sohbet ettik, bir bölgemizin bir kazasında.
İşler ve güçlerden bahisle konu geldi işle alakalı yere,
Rızka razı olmak falan derken,
Bir ayet ve bir hadis üzerinde yoğunlaştık, ayet:
““Kıyametin ilmi Allah katındadır. Yağmuru o indirir. Rahimlerde olanı bilir. Hiç kimse yarın ne kazanacağını bilmez. Hiç kimse nerede öleceğini de bilmez. Şüphesiz Allah alimdir, Habirdir.”(Lokman 34)
Hadis ise:
“1. Kıyametin ilmi
2. Yağmurun yağışı
3. Ceninin keyfiyeti
4. Kişinin yarın ne kazanacağı
5. Kişinin nerede öleceği”
Uzun bir süre konuştuktan sonra, karşımda oturan esnaf, derin bir ah çekip, kalktı çaylarımızı tazeledi, sigarasını yeniledi ve:
“Bak arkadaşım!Ben sana bizzat başımdan geçen bir olayı anlatayım, bakalım nasıl oluyormuş, belki bir ufuk açar önümüzde.”dedi, ve birazda hüzünlenerek, göLeri dolarak anlattı:
“Biz dedi Almanya’da çalışan bir tanıdık vasıtası ile büyük bir markete mal sattık, bir zaman sonra karar aldık ve dedikki:”Biz bu adamı ekarte edelim, gidelim Almanya’ya malımızı direk kendimiz pazarlayalım.Kalktık, birader ve müdürümüzle birlikte Almanya’ya gittik, görüştük, geldik, peşimizden gelen yazıda:
“Şirket politikalarımız gereği, sizinle artık çalışmayacağımızı bildiriyoruz.”
Ve biz Allah’tan gelen rızka müdahale ederek, aslında ayağımıza sıkmış olduk, sonrasında işlerimiz küçüldü, küçüldü be hatta iflasın eşiğine geldik.”diye anlattı, pişmanlık ve çaresizlik içinde.Suyun önüne durup, su yolunu değiştirmek her zaman doğru vede isabetli bir karar olmuyordu.Allahın yasasında bir değişiklik olmuyordu ve Allah vadinden caymıyordu.Sanır acı ancak meyvası tatlı idi, ihtiras ise yıkım, üzüntü ve kaybedişti, hüsrandı.
Tıpkı ALTIN YUMURTLAYAN TAVUK’taki son gibi.Öyle ya “Kullar plan yapıyordu ancak, kararı yine yukardaki veriyordu.
Vesselam.