İZMİT’TEN ÇIKTIM YOLA...
VER ELİNİ BİLECİK.
Pişmaniyesi ile meşhur İzmit’ten düştük yola.E5 yeni konsepti ile D100 Karayoluna düştük.Çenesuyu’nun güzel suyundan içtik,Kocaeli Fuar’nın önünden geçerek,Alikahya yol ayırımından geçip Köseköye doğru yollandık.Sağ cenahımızda Samanlı dağları bize eşlik etti.Zirve tepesi eski adı”KEL TEPE”ancak yeni konsepti ile “KAR TEPE”ihtişamı ile karşımızda.
Devamla Sapanca gölünü sağımıza alıp yola revan olduk.Ayvası ile müsemma Eşme’den geçtik.
Sakarya’ya girer girmez sağa dönüp,Bilecik ve Antalya tabelasına yöneldik.Ali Fuat Paşa ,Milli mücadele’nin geçtiği topraklar.Peygamber sav-in bir savaşın sonunda harp meydanını gezerken,uzaklardan gelip ,müslümanlarla savaş sonucunda orada öldürülen müşriklerin olduğu yerlerden geçerken:
-“GELDİNİZDE NE OLDU?”buyurması gibi.
Bu topraklardan her geçtiğimde gayri ihtiyari bir ses içimden derki:
-“Çık!şu Ali Fuat Paşa’nın kayalıklarınada Peygamber sav.in mübarek hakikatini haykır ve deki:
-“GELDİNİZDE NE OLDU?”
Meyve ve sebzesi ile ün salmış,Pamukova’dan geçer yolunuz.
Yüksek Hızlı Tren kendini iyiden iyiye belli eder.Koca koca dağların delinip,içinden uçak misali lokomotiflerin geçirildiğine şahit olursunuz.
Osmaneli tarihi evleri ve karpuzu ile ünlenmiştir.Yol boyu sizinle beraber Karasu’da size eşlik eder,çağlayan hal lisanı ile.İlginç bir durumda bir kaç yerde İznik levhası vardır.Dersiniz ki buradan her yol İznik’e çıkar.
Ve nihayet son noktaya geldik.Kendi hayatımda acemi birliğimin geçtiği,hayatımda bir iz bırakan vatan borcumun üç aylık kısmını ödediğim Bilecik Vilayetine vasıl olduk.Şeyh Edebali’nin,Osman Gazinin yani Osmanlının filiz verdiği 600 yıla yakın üç kıtada hüküm sürdüğü,topraklardayız.
“İnsanı yaşat ki;DEVLET YAŞASIN”felsefesinin ete kemiğe büründürülmek üzere yola çıktığı ,tarihin “İZ DÜŞÜMÜ”yaptığı,geçmiş ile geleceği sentezlediğini bir yerdesiniz.
İşte uzat elini ALİ OSMAN oğulları el verir size,
Vesselam.