Casus:Bir devletin gizlerini,öğrenen kendi devletine yada başka devlete veren kişi.İmiş.
Biz İngiliz casusu Hain Lawrance ile bildik casus lanetini.Koca bir coğrafyayı mahfu perişan edip,darma duman eden,kılıktan kılığa giren,renkten renge giren bukalemun karaktersizliğiyle kazındı hafızamıza.Şerif Hüseyinler gibilerde kurbanları.Yani zehrin suç ortakları.Ya dostlar “Hırsız içerde olursa kapı,kilit tutmaz imiş”diye boşuna dememişler.Bu işlerin kökleri çoook eskilere dayanır diyor Romanyalı diplomat T.G.Djuvara,1914’de neşrettiği Fransızca eserinde.Bu eserde 1281-1913 yılları arası planlanan 100 tanesini eserine alan Yazar:”Batı,Haçlı seferlerinden çok önceleriine dayanan bir kısım projelerle Muslumanlığı yıkmayı ve tarihten silmeyi hedeflemiştir.”der ve devam eder.”Dünya tarihinde yıkıışı böylesine yüzyıllar boyunca
planlanıp proelere bağlanan,bir başka devlete rastlanmaz.”der.
(Djuvara centprojets de pargete de la turqie (p1)
Alındığı eser Ahir zaman fitnesi ve Anarşi.
Osmanlı devletinin yıkılışında Yeen isyanları kitabında ise”Protestan misyonerleri merkezi Londra’da olup, misyonerler bu merkezde yıllarca eğitildikten sonra,göderileceği ülkelerin durumuna göre,sınıflandırılarak,gideceği Ülkenin dili, dini öğretilir.mesela,2. Abduhamit döneminde İstanbula göderilenMr.John ‘un durumuda böyledir.10 yaşında istanbul’a gelmiş bir misyonerdir.Mahalle mektebinde okuduktan sonra,İbrahim adıyla “KURAN-I KERİM”i ezberlemiş,medresede okumuş ve gerekli imtihanları vererek Beyazıtt’a müdderis bile olmuştur.Daha sonra İngiliz elçisinin çabasıyla Ali Osmanlı’nın hariciyesine(dış işlerine)girmiş ve İngiltere ile ilgili evraklar onun elinden geçmiştir.”
İ.S.Sırma (düşünce yayınları ist. sayfa 100)