Gezi yazısı
FAKILLI MAĞARASI VE ÖLÜM
Karadeniz Ereğli’den düzceye doğru yol aldık.Gülüç beldesini geçtikten sonra,yaz dönemi olması hasebiyle,tabiki deniz mevsimi.Her taraf İnsan dolu,denize girenler,piknik yapanlar vs.
Erdemir dinlenme tesislerine yaklaştığımızda bizim karşı yönde bir yangın gördüm.Ha şunuda ifade etmek gerekir,30 yılı aşkındır bu yolları kullanırım.Eskiden halıcılık yaparken şimdi ise çiçekçilik dolaysiyle çok geçtim buralardan.Eskiden tabir yerinde ise yada temsilde hata olmazsa,”iki keçinin yan yana zor geçtiği yolları son zamanlarda tünellerle aşmış devlet.İstanbulda denizin altından tren geçiren kadrolar bu yalçın kayalar,devasa dağları elek gibi delmiş,tüp geçit gibi yapılarak yol rahatlatılmış.sağol sunlar.
Baktım kimse oralı olmuyor yangına.İş başa düştü.nereyi aramayı düşünürken,yol kenarında bir tabela gördüm.söyleki.
“177 ORMAN YANGIN İHBAR”diyordu.
Hemen aradım.
Çıkan yetkiliye ihbarda bulundum.
Tabi geçtik gittik.10 dakika sonra telefonum çaldı.Arayan Orman işletmesi yetkilisi idi.
Benden yeniden adres istedi.yakın bir yere gelmişlerdi.
Yeniden tarif ettim,teşekkür etti.
Anladım ki ;kimse aramamıştı.
Mutlu oldum,iyiki aramıştım.
Demekki iyilik mutlu ediyor.
Yanımdaki arkadaşa :
-“Bak işte iyilik mutlu ediyor,Kötülük ise pişman ve huzursuz ediyor.”
Oda tasdik ederek:
-“Kesinlikle öyle”dedi.
O yanan ormanın içinde bir sürü canlı,börtü,böcek telef olmaktaydı.
Dikkatimi çeken başka bir detay ise,dağda geçen elektrik ve telefon kablolarının zarar görüp yangını körüklemesi olmuştu.
Sorumluluk çok önemli.
Yılardır Akçakoca’yı geçtikten sonra Düzceye doğru dönerken orman vede fevkalade bir doğa nın içinden ilerlerken sağda bir kahve rengi tabela karşılar sizi.
“FAKILLI MAĞARASI”
Direksiyonu dağa kırıp 2km kadar gittikten sonra mağaraya vardık.Köy meydanında “FAKILLI MAĞARASI KIRATHANESİ”ne uğradık çay içtikten sonra mağaraya yöneldik.Nasılsa bir büfeci var o bakıyormuş.Makbuz kesmeden ücret alıyor.Neyse ödedik indik aşşagıya.bayağı indikten sonra,demir bir kapıdan içeri girdik.Girer girmez buz gibi bir hava sarar sizi.Birazda korku tabiki.Zira Dünya ile irtibatınız kesilir.Başlarsınız “TEFEKKÜRÜ MEVT”(ölümü düşünmek)yapmaya.
Kocaman dağların içinden yürümeye başlarsınız.Sarkıklar,damlalar,toprak kokusunu hemen his edersiniz.”
Mağaranın önündeki tanıtım tabelasında,mağarayı tanıttıktan sonra,”ASTIMA İYİ GELİR”diye belirtiliyor.
Yolum düşerse yine gideceğim.
Sadece buraya değil,başka mağaralarıda ziyaret edeceğim.
Sizde gezin.
Güzel bir yazı olmuş. Elinize, kalemiğnize sağlık...