Sultan şehir SİVAS
“Kaleye çıkalım.bir akşam üstü
Sen Sivas’ı seyret, yar bende seni”
İç anadolunun en eski ve en önemli şehridir.İç anadolu bölgesi,doğu Karadeniz ve Doğu anadolu bölgelerinde ilçeleri olan bir şehirdir.İpek ve Kral yolunun üzerinde bulunur.Yüzölçüm olarak Ülkemizin ikinci büyük vilayetidir.Kaplıcaları ile meşhurdur.
Kangal Balıklı Kaplıcası
Sıcak çermik bunlardan bazılarıdır.
Kangal köpeğini anlatmağa gerek yok sanırım.
Divriği Ulu camii
Şifaiye medresesi sivas şifahanesi
Buruciye medresesi
Çifte minare
Yazmakla bitmez.
Köftesi,pidesi, döneri, keşle paçası ünlüdür.
Sivas kemik bıçağı meşhurdur.
Aşık Veyseli vardır, hani:
“Uzun ince bir yoldayım
Gidiyorum gündüz gece
Bilmiyorum ne haldayım
Gidiyorum gündüz gece”
Diyen adam.
Yavuz Bülent Bakiler gibi bir edebiyatçıya sahiptir.
Türküleri,deyişleri kulaktan kulağa gezer durur.
Şu türküsü popülerdir:
“Sivasın yollarına
Çıkayım dağlarına
Bırak ben beni vuram
Ölüm gitmez zoruma”
Bizim gözümüzde ise 1960 ihtilalinde Sivas Kampı Nevzat Çiçek yazdı eksikleri çokta olsa,Sivas Kabak yazı da oluşturulan zülüm kampıdır.Orada toplanan indanlara ki;aralarında önde gelen kanat önderleri,dini imamlar vardı.
Bu vesile ilede olsa Sultanların uğradığı Sultan Şehirdir Sivas.
“Sivas ellerinde sazım çalınır,
Çamlıbeller bölük bölük bölünür.
Ayrılmışam dosttan bağrım delinir,
Katip ahvalimi yare yaz böyle bidanem oy.
Vesselam.