AZ GİTTİM UZ GİTTİM(kendi kendime)
Revan olduk yola,destur diledik yardan yine az gittik uz gittik.Bakalım ne düştü bahtımıza,paylaşalım canevşanlarla.Geçtik bu seferde Evliyalar şehri Bursa’dan selam vererek,erenlere,hoş görsünler.Biliriz ki “edeple gelen,lütufla gider.”Her ne kadar edep işi zorda olsa.
Şunu biliriz öğreticimizin,öğrettiği bilgi ile:
“CÜMLE KUSUR BENDE İSE,
AFFU KEREM SENDEDİR.”
Der,devamla gideriz.Karacabey yakınlarında Avrupa leylek köyü.Dinlenme tesisinde “kabe örtüsü”nü gördük.Şad olduk.Bize yaratıcıyı hatırlatan her şey kutsaldır.Onun olmadığı hiç bir suret vede siret yoktur.Öyle görmüş büyükler.Der ya Büyük mürşidi Kamil Şeyh ALİ KARA HAZRETLERİ”HER İNSANDA ALLAHIN NURU VARDIR.” vede “HER CANLININ SİZİN ÜZERİNDE HAKKI VARDIR.”bunu böyle düşünen birisi nasıl olmalı bi düşünelim.Yemyeşil vahalar ve solunuzda Manyas gölü ilerlersiniz.Balıkesir ‘i geçip sağa kıvrıldınız mı ver elini biraz sizi yoran uzunca bir yol gidersiniz.Zira sağda solda pek bi yerleşim yeri,dinlenme tesisi yoktur.Akhisar zeytin yağı,zeytin vede karaağaç kavunu tezgahları yol boyu sizi selamlar.Doyumsuz tadı ile kavun ,karpuz,domates,erik vs.bir çok meyve ve sebze vardır.Piliç çiftlikleri vardır.Ünü tâ Singapur’a dayanmış zeytin yağı vardır.Singapur’a bi şey satmak çok iş derler.Prosedürleri ağırmış,bir röportajda okumuştum.
Üzüm’ün başkenti Saruhan’dan geçersiniz.99 depreminden sonrada İzmit’te haliyle işler bozulunca kısa bi dönem Manisa serüvenim olmuştu o vakit.Saruhan’a uğramıştım,Traktör römorkları ile Üzüm taşındığını görünce şaşırmıştım o vakit.
Yine o vakit bi anım daha olmuştu.Battaniye satmaya gitmiştik,gece geç saatlere kadar halk sokaktaydı.Öyle gezerken,Bir parktan geçtik.
Bi kendinden geçmiş vatandaş uzaktan bize işaretle seslenmişti,biraz çekinerek yanına vardık,dediki:
Biliyor musunuz Kör Veysel ne demiş:
Şaşırdık,her ne kadar hemşehrimide olsa Aşık Veysel,adamın o şekil hitap etmesi insicamımızı bozmuştu.
-“Ne demiş?”dedik.
O da,toprağa elini vurarak:
“BENİM SADIK KARATOPRAKTIR.”demiş dediydi.