EDİRNE DEYİP GEÇMEYİN
Avrupa’ya açılan kapımız.
Hangi tarafından girseniz şehr-i Edirne’ye İki minareli olarak görünen Mübarek Selimiye karşılar sizi.Mübarek dedim zira Peygamber sav.Padişah 2.Selim’e bizzat yerini tarif edip,yaptırmasını istemiştir.Koca Mimar Sinan’ın ustalık eserim dediği şah eserdir.Hangi yönden girseniz iki minare olarak görülür.Ancak yanına yaklaşırsanız,dört minareli olduğunu anlarsınız.Daha bir çok mimari özelliği vardır.
Derlerki:Mimar Sinan ustalık eserini bitirmiş temaşa ederken,ninesi ile yanından geçen beş yaşında bir çoçuk:
“Nine bak minare yamuk.”diye söyler.Bunu işiten Mimar Sinan derhal çoçuğun huzuruna getirilmesini ister.Oradakiler:
“Efendim!o daha çoçuk,ne dediğini,bilmez”deselerde.Mimar kararlıdır.
Çaresiz zaptiyeler,dayanırlar kapıya:
Nene:”Yapmayın ,etmeyin “desede nâfile.
Götürürler huzura,herkes tedirgin,Koca Mimar çoçuğa şefkat dolu bakışlarını çevirir ve:
“Evladım:söyle bakayım,hangi minare yamuk”
Çoçuk titrek sesi ile bir minareyi,gösterir:
“Şu!”der.
Mimar Sinan halatçılara emr eder,kemendleri taktırır ve:
“Çekin”der.Bir zaman sonra,çoçuğa güleç bir çehre ile,nazar eder:
“Düzeldimi evladım?”diye sorar,şefkatle.
Çoçuk gayet sevinçli bir halde:
“Düzeldi,amca.”der.
Mimar Sinan çoçuğa hediyeler vererek,ninesine’de :
“Kusura bakmayın!sizide yorduk”der.
Sorarlar:
“Efendim!neden böyle yaptınız?minare yamuk değildi ki.”
Mimar Sinan:
“Minarenin yamuk olmadığını bende biliyordum,Ben çoçuğun zihnindeki yamukluğu düzeltim.Yoksa çoçuk hep o düşünce ile yaşayacaktı.”demiş.
İncelik ve zerafetin zirvesi.
Hasan Sezai hazretleri türbesi.
Üç şerefeli cami,Beyazıd şifahanesi,Lozan anıtı,meriç köprüsü,Kırkpınar yağlı güreşleri,Arkeoloji müzesi,Ali paşa çarşısı,Balkan şehitliği vede kervansaraylar başlıcalarıdır.
Meşhur biberi ile Edirne ciğeri yenmeden olmaz.
Nasılki;1071 de Malazgirt ile Anadolu kapıları biz Müslümanlara açıldı ise,1364 de Sırp sındığı savaşı ile Avrupa kapıları Müslüman akıncılara açılmıştır.Sırp sındığı anıtı ve köyü görülmeye değer.Kimliklerimizi askerlere bırakıp.ara bölgedeki,köyleri ziyaret etme imkanı bulduk.
Bostan Pazarıda ise,Avrupanın bazı ülkelerinden günü birlik gelen,alış veriş yapan insanlara rastlamak mümkün.
Edirne anlatılmakla bitmez.
Gezmek,görmek lazım.
Haydi Edirne’ye.