Haydin Antep’e gidelim Paklava yemeye
Uzun bir otobüs yolculuğu sonrası Antepteydik.Çok eski bir şehirdir.Roma dönemindeki adı,antiochia ad taurum’dur,yani Torosların karşısındaki şehir demekmiş tarihçiler der.
Çok duymuştum adını,sanını,ama hiç tadına bakmak nasip olmamıştı, yada orjinalini görmek nasipmiş,İstanbul’da bir Antepli halıcı abimizin dediği gibi”asıl zenatimiz keçeciliktir” bizimde asıl dede mesleğimiz olan halıcılıktı.O yüzden Antep bizi ,biz Antep’i severiz.Sonraları makas değiştirip başka kulvarlara yöneldik neyse.Dediler kahvaltı yapalım,sandım ki,çay,peynir ekmek yiyeceğiz.Bir lokantaya girdik,girişinde zaten buhar kapladığından zor giriyorsun,biraz sonra geldi ki ne gelsin mübarek sanki cehennem’den gelmişti.sıcak mı sıcak,kaynar mı kaynar.Ne mi tabiki “Beyran Çorbası.”İnanın rahat soğumadı için yarım saaten fazla bekledim,ben bekledim en azından.
Ha unutmadan askerlik arkadaşlarım vede esnaf dostlarımıza selam olsun.Bilhassa asker arkadaşlarım halıcı Mikdat Sevimli ve Alihan Demir’e selam olsun.
Antep sanayi şehridir.
Halıcılık ünlüdür,tekstil vs.her dalda ilerdedir.
Antep deyince Şahin beyi ve Antep’i Gazi yapanlara rahmet olsun.Derya ağıtta.
“Uyan Şahin uyan
Bak neler oldu
Yaralı vatana
Düşmanlar doldu
Uyan Şahin uyan,uyanmaz mısın
Diz çöküp düşmana,dayanmaz mısın”
Şahin bey savaş müzesi vardır ve ayrıca daha bir çok müzeye sahiptir.
Gaziliği haketmiştir,mübarek olsun.Cana yakın,misafirperver,cömert insanı vardır.Kalabalık sekizinci şehrimizdir.
Sabunu ve fıstığı ile de meşhurdur.
İpekyolu üzerinde bulunur.
“Ayıntabın hamamları”ünlüdür,bu türküyü Şener Şen’den dinlemek lazım gelir.
Beyran bizi yaktı ama,Öğlen ziyafetini Fıstıkçı arkadaşımın ziyafeti ile taçlandırdık,beyran’a nispet,Prenses kebabı ve Künefe yedik ve soluğu Urfa’da yani Şanlı Urfa’da aldık.
Antep’e ve Antepliye selam olsun.
Vesselam.