AZ GİTTİM UZ GİTTİM(kendi kendime)2.Manisa denince Mesir Macunu demeden geçilmez.Merkez Efendi.Şehzadeler Şehridir.Spil dağı simgesidir.Anlatılır ki “TARZAN”bu dağdan iner gelir miş,esnaftan ihtiyacını alır gidermiş.Efsane bu ya,Hindistan’lı bir asker olup,yolunu şaşırıp,buralara geldiği rivayet edilir.
Eskiden (eski dediğim öyle asırlar,yıllar değil şunun şurasında,bir kaç ay önce)Manisa-İzmir arası keçi yolu misali bir yolla ulaşırdınız.Kıvrıla kıvrıla yokuşu tırmanır,frene basa basa inerdiniz,melül,melül.Oysa şimdi öyle mi ya?Yapmış hükümetimiz kaymak gibi,iki tane tünel.SABUNCU BELİ TÜNELLERİ.
Gerçekten sabun gibi akıp gidiyorsunuz.Bir ucundan girip,diğer ucundan hemencecik geçiyorsunuz.Diyor ya,Devlet başkanı”YOL MEDENİYETTİR.”
İzmir her tarafında biraz azalsada her tarafında Arapça tabelalar.Lokantalar,pastaneler,marketler.
Şam tatlıları.
Kaldırımlarda Suriyeliler.Baş belası bir mahlukun,Ülkesini getirdiği durumun sonucu.Per perişan bir millet.Savrulmuş bir halk,zelil bir ümmet.İçler acısı bir durum.Bu yükü çeken,muhacirlere,ensarlık yapan bir şehirde İzmir’dir.Biraz dolaştıktan sonra geç vakit yola revan ver elini Aydın.
Ayrılırken sosyal medya’ya İzmirdeki ve dahi diğer dostlarımıza selam babında bir iki foto attık.Sağolsun Hasan kardeşimiz anında tepki gösterdi.Gelip yoldaş olmak istedi,işi rast gelsin.Teşekkür edip,yola devam ettik.Fakat söz verdik,uğrayacağız.
İzmir Ülkenin vede dahi Dünyanın her tarafından insan barındırır.
Gecenin azizliği sakin sakin yolumuza devam ettik.Selçuk ilçesinin kalesinde ışıklı enfes görüntüsünü gördük.Aydınoğulları mekanıdır.Camiler ve eserleri ile hem haldir.Efes antik kenti vede Meryem ana evi antılmaya değer.Sakin bir sürüşle Germencik’ vasıl olduk.Devesi vede Deve sucuğu ile meşhurdur.Termal tesisleri vardır.Sabahçı kahvesinde çay molası verdik.Biraz hasbi hal edip devam ettik.İncirliova’ya geldik.Adı üstünde incir’i müsemma.İncir araştırma merkezi bulunuyor.Birden solunuzda Tren belirir.Artık saat epey ilerlemişti.Çektik aracı bir Petrol istasyonuna dinlenmeye çekilmek için.Alarmımızı ayarlayıp,uykuya geçtik.Sabah havanın temizliğinden olacakki,alarmdan önce uyandık.Aydın merkeze indik.Şehirde Belediye bilboardlarında şöyle bir ilan gördük.İlgimizi çekti.
“GELİN ELEKTRİK VEDE SUYU BEDAVA YAPALIM.”ilginçti.
Çoçukluğumuzda bir kamu spotu vardı.”ÖDEDİĞİNİZ HER KURUŞ VERGİ,SİZE ELEKTRİK,SU OLARAK GERİ DÖNECEKTİR.”Bu çağrı bizi 35 yıl önceye götürdü.Bir büyüğün dediği gibi”LAFTA KADERMİŞ.”
Aydın şehir merkezinde Temmuz ayında bile portakal ağaçlarında portakal görürsünüz.Yol kenarında İncir üreticileri sizi selamlar.
Ha birde unutmadan delicesine bağıran cırcır böceklerinin,kulakları sağır eden bağırışlarına şahid olursunuz.Ağustos böceği.Küçüklüğümüzde çokça okuduğumuz vede dinlediğimiz “AĞUSTOS BÖCEĞİ VE KARINCA.”hikayesi aklınıza gelir gayri ihtiyari.
Ortaklar da çöp şiş yemeden vede lokantadan yolluk almadan çıkmazsınız.
Selçuk şeftalisi alır tatlı tatlı inişe geçersiniz.