Silivri-Değirmenköy-Çerkezköy-Pınarhisar-Kırklareli hattı
Beylikdüzü’nden yola revan olduk.Büyükçekmece,Selimpaşa geldik Silivri’ye.
Nasılki Silifkenin yoğurdu meşhursa,Silivri’ninde aynı şekilde yoğurdu ünlüdür.Yol boyunca Petrol istasyonlarında manda yoğurdu ile birlikte satışı vardır.
Kaymaklı yemenizi salık(tavsiye)veririz.
Süs bitkileri,yazlık evler size eşlik eder.
Bir çok önemli davaların görüldüğü,adalet kampüsü sağınızda kalır.
Mustafa amcanın yazlığına uğrayıp taze dut ve erik yemeden geçemezdik,sağolsun.
Birde kahvesini içtik.Kırk yıldan fazla süre,unutmayız artık.
Eskiden Rumlar döneminde değirmenleri ile,şimdi ise un fabrikaları ile varolan Değirmendere’ye vardık.Belediyelikten düşmüş,sonradan Silivri’ye bağlanmış.Domatesi vede diğer sebzesi ile meşhurdur.
Yol boyunca görürsünüz.
Değirmendere içinden sağa döndünüz mü,merkezden uzaklaşıp tepeye çıkarsanız ileride solunuzda ,yemyeşil ağaçlık bir bölgede,mütevazi bir türbe görürsünüz.
Bu Ahmet faki türbesidir.
Fıkıh dersi alırken,birden cezbeye kapılıp,kitaplarını yakıp ortadan kaybolduğu söylenir.kaynaklar.Yine biraz araştırdığımızda,geri dönüp geldiğini ve vefat ettiğinde Cenaze namazını Mevlana’nın kıldığı söylenir.
Türbe ıssızdı.Birden bir çoban beliriverdi,karşımızda,köpeği ile birlikte.
Selamlaştık.
Sorduk:
“Nedir bu kimdir ?diye?
O da:
“Bu kendi halinde bir alim imiş?bir gün gelmişler ki,ayakkabıları duruyor kendisi yok.Gidiş o gidiş,dahada gören olmamış derler.”
Fatiha mızı verip ayrıldık.
Çobanada naçizane bir çiçek hediye ettik.
Ondan ziyade köpeği çok sevinmişti.
Mutlu olmuştuk.
Demekki iyilik mutlu eder.
Kötülük ise tam aksine mutsuz vede huzursuz.
Seymen Kavunu meşhurdur.
İstanbul Lalesi’de burada yetişir.
Çerkezköy sanayi şehridir.
Koca koca sanayi bölgeleri vardır.
Saray şirin bir yerdir.
Vize’ye vardık.
Çok güzel bir tabela karşılar sizi.
“GÜLÜMSEYİN VİZEDESİNİZ.”diye.
Gülümsedik,devam ettik.
Pınarhisar kalesi ile şirin bir yerdir.
Erenler köyünde Osmanlının Rumeli ye geçişi sırasında şehid düşen Binbir oklu Ahmet Baba türbesi vardır.
Anmadan geçemeyeceğim,İrahmetlik Muhlis abimle de bir seferinde ziyaret etmiştik.
Murat Hüdavendigar sultan şanına layık sekiz köşeli bir türbe yaptırmıştır.
Kadere bakın ki; Murat Hüdavendigar,kendiside Balkanlarda şehid düşmüş,mübarek başı getirilmiş,naaşı orada kalmıştır.
Diyor ya Koca Akif:
“BASTIĞIN YERLERİ TOPRAK DİYEREK GEÇME TANI,
DÜŞÜN ALTINDAKİ BİNLERCE,KEFENSİZ YATANI.”
Ruhları şâd olsun.
Dümdüz arazilerden geçip,beraber yolculuk yaptığınız,tank taşıyan askeri ,araçlara selam verip,sonunda Kırklareli’ne Burhan kardeşimin memleketine vasıl olursunuz.
Ona ve herkese selam olsun.