KARA ELMAS DİYARI
İlçesi olan KARAdeniz Ereğliye girmeden sağa döner tırmanırsınız.Mayıs sonu Haziran başı “Osmanlı çileği”satıcıları vardır,özel şirin sepetlerinden çileğinizi alır,diğer elma armutta katarsanız daha güzel olur.Ormana doğru içeri girdikçe zirvelerde mevsiminde kestanede bulunur.Çok değil on beş yıl öncesine kadar keçi yolunu andıran yollar, şimdi büyük bolümü hatta tamamı duble yol olmuştur.Zirveden sonra inişe geçersiniz.Zonguldak denince aklıma hep Uzun Mehmet gelir, ta ilk okul yıllarında ders kitaplarında okumuştuk.Askerde komutanın herkese dağıtığı bir parça kömürle gelip Zonguldakta kömürü bulmuştur diye yazıyordu.Her şey bir kader işte neylersin.Buyuruyor ya Allah”Biz herkesin kaderini,çabasına bağlı kıldık.”
Karadeniz kıyısına bir şehirdir,Karadeniz ülkeleri ile ticaret büyük ölçüde burada sağlanır.Adını ilk zamanlar taş kömürü madenleri Fransızlar işlettiği için “bölge”,”alan”anlamına gelen “zone”kullanılmıştır,eski adı “göl dağı”olduğundan, Zamanla zonguldak olarak değiştirilmiştir.Fatih sultan Mehmed’in 1460 yılında Amasra’yı fethetmesi ile Osmanlı hakımıyetine geçmiştir.1920 yılında ise vilayet olmuştur.mağaraları vede doğa güzellikleri ile güzel bir yerdir.
Kömür çıkarılan bölgeler, adeta birer şantiyeyi andırmaktadır.Yazları serin, kışları ise soğuktur.Karadeniz iklimi hüküm sürer.