17 Ağustos ‘99 saat 03:02
Uykunun en derin,en koyu yeri.Uyumuşsanız tabi.Yorulupta uyanamamışsanız oda var.Her şey var.
Kader
Yakarış
Yakalanış.
Öyle bir uykuya daldıkki,depremle uyandık.
Sonramı?Çok dostlarımızı,akrabalarımızı,tanıdıklarımızı,komşularımızı kaybettik.
O sabah onlar artık dünyamızda yoktular.
Depremden sonra Bekirdere’de bir amca ile,sohbet ettik.Konu döndü dolaştı,17 Ağustos’a geldi.Eşini kaybetmiş,ikiside enkaz altında kalmışlar.Adam kurtulmuş,hanımı hayatını kaybetmiş,aslında adam,hayatını kaybetmiş,öyle dedi,devamla:
“Bak evlat!enkaz altında,benim hanım bir ara,bana baktı son sözü şu oldu:
“KIYAMET KOPTU DEĞİL Mİ?”
Evet kıyamet gibi idi o gün.Bizde Körfez’de yakalanmıştık.
Allah zilzal(zelzele(deprem)suresinde buyuruyor ya:
“Yer şiddetli bir sarsıntı ile sallandığı zaman,insan bu yere de ne oluyor dediği zaman....”
Sahi ne olmuştu o yere?
Neye kızmıştı?
Böyle bir deprem Hz.Ömer döneminde vuku bulunca,Hz.Ömer ra.in,topuğu ile yere vurarak,şöyle dediği söylenir:
“TÖVBE ETTİK YA.”
Körfez mezarlığı depremde hayatını kaybedenlerle dolup taşmıştı o gün.Duymadık dostlar gördük.
Rabbim bir daha göstermesin.
Rahmetli anamın bir duası vardı,gök gürlediğinde ellerini kaldırır şöyle derdi:
“Allahım ne hışım,afatın varsa,hazinende kalsın.”
Yıllar sonra anlamıştım, bu duanın ne kadar anlamlı olduğunu.
Dua herşeyin ilacı.Anam depremi görmemişti ama,duasını hatırlamıştım o gün.
Allah cc buyurur ya:
“Duanız olmasa Allah size niye değer versin ki.?”furkan77-
“Allahım!Beyinsizliklerimiz yüzünden bizi helak eder misin”
El fatiha, Ma salavat.