MÜDÜRLER SINIFA DÖNÜN: NESLİ KAYBEDİYORUZ
Bir nesil yetiştirmekti bizim derdimiz. Bütün zorluklara ve bedellere rağmen bu mefkuremizden vazgeçmemiştik. Lakin bazı dönemlerde seküler ve materyalist dünyanın düşünce yapısına büründük. Makamlar/mevkiler elimizde değilken nice nesiller yetiştirdik. Lakin makamlar ve mevkiler elimize geçince bürokrasinin solgun ve samimiyetsiz yüzüne kanarak belge ve yönetici odalarında büyük hizmetler yaptığımızı düşünerek sahayı terk ettik ve sahada olanlar bir nesil yetiştirdi. İktidar bizim elimize geçince yılların özlemleri olan makamlar bizim elimize geçti ve bize dediler ki "sizin sınıfta değil yönetimde olmanız gerekiyor, siz okul müdürü olmalısınız, şube müdürü olmalısınız, ilçe müdürü olmalısınız, il müdürü, daire başkanı, genel müdür olmalısınız ki bir nesil yetiştiresiniz. Maalesef yaşayarak öğrendik neslin sınıfta yetiştiğini ve sınıfı terkedince nesli kaybettiğimizi. Bize şeytan taşlamaktan salavata fırsat bırakmayacakları yöneticiliği musallat ettiler. Nesillerimizi sınıfta başkası yetiştirdi. Müdür olduk... Oysaki yöneticilik genel anlamda sevilmezlik ve memnuniyetsizlik makamıdır. Bizler okçular tepesi olan sınıfı terk ettik. Yönetici olduk ve iktidar bizden yana olunca ehil bile olsa karşı tarafı idarecilikten aldık, sınıflara hapsettik. Oysaki hapis zannettiğimiz sınıf onlar için özgürlük; özgürlük zannettiğimiz yöneticilik ise bizim için nesilden uzaklaştığımız mahpus hayatıydı.
Cumhuriyet dönemi boyunca mütedeyyin insanlar devlet yönetiminden uzak tutuldu. Laik/seküler kesim 30 yıl boyunca mütedeyyin kesimi kendi dünyalarına hapsetti. Dünyalarına hapis olan Bediüzzaman, Mehmet Akif, Süleyman efendi ve diğerleri bir nesil yetiştirdiler ve bu nesil tabiri caizse sınıflarda yetiştirildi. Yine bu nesil Adnan Menderes demokrat parti iktidarını getirdi. Lakin Menderes yönetime gelince mütedeyyin kesim devlet kademelerinde yönetime getirildi, sınıflar seküler insanların hüküm sürdüğü ve nesil yetiştirdiği ortamlar haline geldi. Derken seküler kesimin yetiştirdiği bu nesil darbe nesli olarak karşımıza çıktı. 1960'dan sonra darbeciler mütedeyyin kesimi yine yönetimden aldı ve sınıflara hapsetti. Sınıflara hapsolan bu hür insanlar, yine dindar nesil yetiştirdi ve bu nesil Özal'ı, Erbakan'ı iktidar yaptı. Özal ve Erbakan mütedeyyin kesimi idareci yaptı, sınıflar yine seküler öğretmenlerin elinde kaldı ve bu seküler öğretmenler yine 28 Şubat ruhlu nesli yetiştirdi. 28 Şubat'ta mütedeyyin kesim yine sınıflara hapsedildi, ihraç edildi. Sınıflardaki mütedeyyin kesim Erdoğan iktidarına vesile olacak olan nesli yetiştirdi. Erdoğan başa geçince yine solcu seküler kesimi sınıflara gönderdi, mütedeyyin kesim okul müdürü, müdür yardımcısı, şube müdürü, ilçe Müdürü, il müdürü, daire başkanı, genel müdür, ve hatta bakan oldu. Lakin solcular, seküler kesim yine sınıfta bayrak sallayıp kendi ideolojileri ile nesil yetiştirirken, mütedeyyin kesim sınıflardan uzaklaştığı için idarenin soğuk yüzü ile nesli kaybetmeye devam etti. Yani mütedeyyin kesim ne zaman sınıflara girdiyse bir nesil yetiştirdi, ne zaman sınıflardan ayrıldıysa bir nesil kaybetti.
Şimdi derhal sınıflara dönme zamanı geldi. Okul müdürleri ve müdür yardımcıları özellikle 50 yaş altı muallimler haydi tekrar sınıfa dönün. Sınıfa dönün ki deizm, ateizm, inançsız bir nesli inançsızlıktan kurtarın ve gerçek dindar nesli böylece yetiştirin.
Bu gün deizm ve ateizm gençler arasında yayıldıysa asıl sebebi okullarda okutulan Materyalist, ateist ders kitaplarıdır.
Mesela, su ısınınca buharlaşıyor, yükseldikçe yoğuşuyor ve en sonunda yağmur olarak yer yüzüne düşüyor... Peki Allah'ın bu işin neresinde?
Bu oyunu ancak mütedeyyin muallimler bozar...
Haydi Müdürüm!
Bütün makam ve mevkileri elinin tersiyle it ve sınıfa gir... Nesli yetiştir... Ahirete yatırım yap...
Fecri Sadık'ı getirecek olan, Fırkai Naciye yetiştirecek olan ve nihayet İttihad-ı İslam' nesil yetiştirecek olan sensin. Haydi dön sınıfına... Yoksa, dönünce karşında kendi evladın seninle inancın üzerine muhalif olarak tartışır hale gelmiş olabilir..
Son olarak fıtratı talebe ile uyuşmayan muallimler idareci olmalı. 50 yaş üstü idareci olmalıdır.
Adnan Kalkan