İyi Günler Güzel Ülkemin Güzel İnsanları
Herkesin Ramazan Bayramı Mübarek Olsun, Rabbimiz Ülkemiz ve Tüm İslam Âlemine Hayırlara Vesile Kılsın.
Siyasi tarihimiz belli zamanlarda mutasyona uğramıştır. Örneğin: Adnan Menderes hükümeti ve ardından gelen ihtilal, Turgut Özal hükümeti ve ardından sır ölümü, Necmettin Erbakan hükümeti ve post modern 28 Şubat darbesi, Bülent Ecevitli DSP, MHP ve ANAP iktidarı ve büyük ekonomik kriz, AKP’nin kurulması ve 15 yıllık iktidarı. Bu arada 2010 yılı Kaset kumpası Baykal’ın istifa edip yerine Kemal Kılıçdaroğlu’nun CHP’nin başına geçmesi son dönem siyasi tarihimizdeki kırılmalardan olmuştur.
2010 sonrası gelişen ve büyüyen Türkiye için çok değişik ve hiçbir dönemde yaşamadığı olaylar yaşanmış ve siyaset bazı ellerin müdahalesiyle içinden çıkılmaz bir hal almıştı. Bu dönemde bazı siyasiler bilerek ön plana çıkartılma ve beğendirilme, bazı siyasilerinde tam aksine halkın gözünde itibarsızlaştırma ve sevimsiz bir hal alması amaçlanmış ve bu doğrultuda her tezgâh açılmıştı.
İstanbul Milletvekili Kemal Kılıçdaroğlu isminde biri birden Türk siyasetine bomba gibi düşüyor. 29 Mart 2009 yerel seçimler öncesi özellikle bir kısım medyada boy gösteren Kılıçdaroğlu arkasına aldığı rüzgâr ile İstanbul Büyük Şehir Belediye Başkan Adayı oluyor ve %37 oy ile Kadir Topbaş’ın arkasında kalarak siyasi hayatında vites değiştiriyordu. 6-7 Mayıs 2010 tarihinde Deniz Baykal’a kaset komplosu kuruluyor ve 10 Mayıs 2010 tarihinde Baykal istifa ediyordu. Baykal’a kurulan komplonun sebeplerinden biride devletçi bir geleneğinin olmasıydı bundan dolayı bazen yaptığı çıkışlar birilerini iyice rahatsız etmiş olmalı. Baykal’ın bu yöndeki en önemli adımı Erdoğan’ın siyasete dönmesindeki desteğidir. Ardında CHP bir başkan aramaya başladı aslında plan hazır herkes gösterilen hedefe gidiyordu ortada bir şey yok iken Kılıçdaroğluna başkan aday mısınız diye soruluyor ve cevabı kimseyi tatmin etmiyordu. 10 Mayıs 2010 tarihindeki Cumhuriyet gazetesinin haberi: “Bir gazetecinin ''Önümüzdeki günlerde kurultay var, genel başkanlığa aday mısınız?'' sorusuna Kılıçdaroğlu, ''Hayır hayır, öyle bir şey söz konusu değil. CHP kurumsal kimliği olan bir partidir. Kurumun yetkili organları görevdedir. Onların vereceği her karara bir partili olarak biz de uyacağız. Kesinlikle öyle bir şey yok'' yanıtı veriyor 1 gün sonra adaylığını açıklıyor işte siyasi vorteks başlıyordu!
Neden Kılıçdaroğlu? Cumhuriyeti kuran iradenin partisi olduklarını iddia eden CHP neden siyasi tarihi yok denecek kadar az olan birinin dışında adayı yok? Neden?
Bence kaybedecek bir şeyi olmayan birini kullanmak her zaman mantıklı olmuştur. Hiçbir siyasi geçmişi olmayan hep bürokrat olarak görev yapmış yaptığı en büyük görev SSK genel müdürlüğü olup onda dahi başarılı olamayan biri, mezhepçi kimliği, bazı örgütlerle teması bulunması, konuşmaya bodoslama dalıp uçta yaşayanları hararetlendirmesi filan kısaca her açıdan kullanışlı tam biçilmiş kaftan. Kullan at
Kılıçdaroğlu CHP’nin yeni başkanı oluyor ardından muhalif olabilecek herkes tasfiye edilirken mezhepçi bir yaklaşımla il, ilçe ve partinin üst mevkilerine alevi kökenli vatandaşlar ağırlıkla yerleşmeye başlıyor bunun yanında sol ve marjinal düşünceli bir takım parlatılmış kişilerde partide önemli rollere yerleşiyordu. Kılıçdaroğlu Türk siyasetine Gandi Kemal olarak popülaritesi hızla sol cenahta yükselirken birden Ergenekon davalarıyla Erdoğan karşıtlığı yükseltilmeye başlanıyordu. Gandi Kemal her söylediğiyle ve her hareketiyle normal zamanlarda asla Türk siyasetinde 1 hafta dahi duramazken inanılmaz bir pohpohlamayla kurtarıcı edasıyla kamuoyuna sunuluyor. Bu arada açılan ilgili ilgisiz her siyasi dava, ülke yaşanan negatif her olay birileri tarafından Gandi Kemale mal ediliyor ve Erdoğan düşmanlığı körükleniyordu. Bu arada Erdoğan bugüne kadar yapılmamış icraatlar la sükse yaparken bu icraatları ancak batı medeniyetinde gören sol cenah bu icraatları dahi Erdoğan karşıtlığı söylemlere döndürebiliyordu. Basında yer yapmış saygın tv ve gazeteler (Yıllarca tek olduklarından) bu işte başrol oynuyorlardı. Sonra müthiş planlanmış bir Gezi olayları ülkede başlıyor bir bakıyorsunuz polis olayları tırmandıracak şekilde davranıyordu.
Ve geldik ak koyun kara koyunun anlaşıldığı güne 17-25 Aralık bakanlara ve ardından mit müsteşarı Hakan Fidana yapılanlar. Anlaşıldı ki bu işlerin planlayıcısı olan Feto yıllarca devletin her kademesine sızmış AKP iktidarıyla köklerini sağlamlaştırmış Türkiye’nin asla görmediği bir yapı Feto. İşin ilginç tarafı Ergenekon sürecinde bu yapıya kin ve düşman olarak gördüğümüz CHP ve sol cenah birden bu yapıyı en çok savunan hale geliyordu. 15 Temmuz 2016 uzunca anlatmaya gerek yok iç kargaşa çıkarıp işgal girişiminin yapılmaya çalışıldığı hainliğin dibi olan Ülke için çok talihsiz bir gün.
Erdoğan’ın bunlara cevap niteliğindeki Cumhurbaşkanlığı Anayasa değişikliğini MHP ile referanduma götürüp başarması aslında bardaktaki son damla oldu. Artık acele edilmeli ve vakit kaybedilmemeliydi. İş Gandi Kemal eliyle Fetonundu.
Feto ile birlikte hareket eden ve onun bir kolu haline dönen CHP Erdoğan ve hükümetinin karşısında olan her ülke, kuruluş ve örgüt ile beraber olmayı açıkça korkmadan yapmaya başlıyor ve bunu Ülke menfaati gibi gösteriyordu. Ne kadar Fetocu olan bürokrat, hâkim ve savcı meslekten atılsa da halen üst düzeyde bulunan kriptolar Gandi Kemal’i koruyorlar ne hikmetse açıkça görülen bu ihanete rağmen dava açılmıyordu. Yıllarca güzelce işlenen Erdoğan düşmanlığı işe yarıyor bu hainliğe rağmen CHP taraftarı Gandi Kemali yalnız bırakmıyordu. Söylem netti Erdoğan gitsin de ne olursa olsun aynı Abdülhamit han için söylenen sözler yıllar geçmiş düşünce aynı birde dindar insana geri kalmış örümcek kafalı derler ya adamlar 1900 yıllara resmen kök salmış orada yaşıyorlar Modern İnsanlar!
Gelelim Gandi Kemalin bugün ne yaptığına aslında çok karmaşık değil hemen hemen ülkenin çoğunluğu biliyor ne var ki halen içerideki hainler kapıya kilit vurmamızı engelliyorlar. Mit tırları davasında Enis Berberoğlu’na kaseti veren Gandi Kemal iş ona dokunacak şimdiden algı operasyonu yapıyor yarın herhangi bir tutuklama kararını siyasi olarak dillendirip işten yırtma çabasında,
Yeni bir gezi girişimi Hdpkk ve diğer sol terör örgütleriyle dış ülkelerin maşalığına soyunan içimizdeki İrlandalılar Kandıra’da Gandi Kemale katılacaklar ya amaç İstanbul’da mezhep fikirli yanında sol örgütler, Hdpkk ve din düşmanı Kemalist ne kadar gereksiz varsa toplayıp kargaşa çıkarmak,
Suriye’deki gelişmeler Ypg’nin alan çoğaltması Türkiye’nin sınır güvenliği tehdidi oluşmasını görse bile iç sorunlar yüzünden müdahale etmesini engellemek. Aslında en önemlisi bu çünkü bu işleri dizayn eden Fetosunu filan kullananlar için ne CHP nede Gandi Kemal önemli değil onlar için sadece kullanılacak araçlar. Suriye üzerinden Türkiye planları bozulmasın bu uğurda harcanacak çok mal var zaten biri gider biri gelir.
Keser döner sap döner bir gün gelir hesap döner. Kendini ne kadar yollara vursa da yanına tüm terör örgütlerini alsa da Gandi Kemal mit tırları davasından olmasa da yaptıkları yüzünden bu ülkeye hesap verecek.
Devlet aynı hataya iki kere düşmez o yüzden asla gezi olayı şeklindeki bir hainlik bir daha olmaz eee Müslüman aynı delikten iki kez sokulmaz şayet sokulursa ölüm ona haktır. Suriye olayına gelirsek Abd, Nato hangi filmi oynarsa oynasın ancak fragman olur. Bizim film daha yeni başladı Erdoğan’ın dediği gibi “Bir Gece Ansızın” Afrin, Mümbiç, Kobani, Musul
Ne arzu etmiştiniz!
Her zaman Araştıran, Sorgulayan ve kendisine verilenle yetinmeyen olarak kalın.