***
Düşüp ormanda biçare ahu,
Bakışır zar-zar beççeleri(çocukları)
Yad ederler mezalim-i beşeri,
Bu da bir başka hüzün şiiri…
Bu şiir Qardaş Köməyi dergisinin kapağından alıntı. Bu kapak 1917 yılına ait. Cümle İslam âleminin hamisi olan Osmanlı devletinin can çeliştiği yıllar. Dünyanın her tarafında Müslümanlar yardım etmek için ellerinden geleni yapıyorlar.
O dönem Çarlık Rusya'nın bir parçası olan Müslüman Azerbaycan Türkleri de yardım etmek için çırpınıyorlar.
Osmanlı’nın Ruslarla savaştığı, Rusya’nın egemenliğindeki Azerbaycan’da kurulan “Kardeş Kömeği” (Kardeş Yardımı) derneği aynı adla bir dergi çıkarır. Dergi dört sayı sonra kapatılır maalesef.
1915 yılında Azerbaycan münevverleri tarafından kurulan bu derneğin amacı; savaş nedeniyle yetim kalan Türk çocuklarına, kimsesizlere, ihtiyaç sahiplerine, yaralı Osmanlı askerlerine yardım etmektir.
Tabii ki sadece bununla sınırlı değil derneğin amacı. Osmanlı Devleti için savaşacak gönüllü Azerbaycan birlikleri oluşturmak, Rusya tarafından esir alınıp Bakü’deki Nargin adasında tutsak bulunan Türk esirlerini kurtarıp Osmanlı’ya geri göndermek de vardır hedeflerinde.
Dergi vasıtasıyla elde edilen tüm gelirler elbette ki Osmanlı Devletine ulaştırılmıştır.
Bu dergi ile hem Anadolu’da yaşananlar Azeri kamuoyuna duyurulmuş hem de Kafkas cephesinde esir düşen askerlerimiz ve savaşta evini kaybedenler, temel ihtiyaçlarını bile karşılamakta zorlananlar için kullanılmıştır.
Derginin kapağında dikkatinizi çekmek istiyorum. O dönemin resmidir aslında:
Kapakta yaralı ana ceylan ve ana ceylanın etrafında toplanan yavru ceylanlar resmedilmiştir. Buradaki yaralı ana ceylan Osmanlı Devleti’ni, yanındaki yavru ceylanlar da Osmanlı himayesindeki cümle mazlum, Müslüman, Türk halklarını temsil ediyor. Resmin hemen altında da yazının başında verdiğimiz dörtlük paylaşılmış.
Güzel bir haber: Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı Başkanlığı (TİKA) tarafından verilen destekler sayesinde, ‘Kardeş Kömeği’ isimli derginin orijinal nüshasının da yer aldığı ve Latin alfabesine aktarıldığı bir kitap basılmıştır. (2012 yılında)
...
Aradan uzun zaman geçti. Osmanlı Devleti yıkıldı, Türkiye Cumhuriyeti kuruldu. Azerbaycan ile kardeşliğimiz hep devam etti. Zaman zaman devlet, bürokrasi katında yaşanan, istenmeyen durumlar olduysa da bu, halkların kardeşliği gerçeğini değiştirmedi.
Azerbaycan çok çalkantılı zamanlar yaşadı. Çarlık Rusya'dan kurtulduktan kısa bir süre sonra Sovyet Rusya'nın hegemonyasına girdi. Özgürlük vaadiyle gelen komünistler daha beter baskı kurdular.
Nihayet 18 Ekim 1991'de tekrar bağımsızlığına kavuştu Azerbaycan.
Şimdi ise Dış destekli Ermeniler'in işgal ettiği Dağlık Karabağ bölgesinin "azatlığı" için mücadele vermektedir. Ama bu sefer daha güçlü. Yanında Türkiye Cumhuriyeti kardeşi var. Türkiye Cumhuriyeti'nin yerli silahları var.
Kardeş kömeği sırası bizde...
Nasipse birkaç güne kadar Azerbaycan'ın kesin zaferini kutlayacağız.
Biz yaralı ceylan iken bize yardıma koşan kardeşimiz şimdi bir aslan. Haklı mücadelesinde yanında aslan kardeşleri var.
Bazı gerçekleri unutmamak için, tarihe not düşmek lazım. Bu yazı da böyle bir not olsun.
***
03.10.2020
İzzet Irmak
memletime gelip öğretmenlik yapan lise arkadaşım nereden nereye... Pirgarip köylü İzzet öğretmenim en kısa zamanda görüşmek dileğiyle. diline kalemine sağlık
Çok güzel yazı .. Herkesin okuması dileğimle.
Vefa; insanı insan yapan en güzel özelliklerden biridir. Kaleminiz hep güçlü olsun