DEĞİŞİM RÜZGÂRI
Yaşadığımızı, nefes aldığımızı anlamak için bizler, dünyanın bitmez tükenmez telaşından bir nebze kenara çekilerek, gecenin sessizliğinde Yaratan’ımıza bizi ‘kutsallıktan yoksulluk’ anlamına gelen ‘kitapsızlar’ dan eylemesin diyerek dua edebilirsek ne mutlu bize…
***
Bugünlerimiz için Yaratan’a hamd-ü senalar ediyoruz. Artık her türlü kitaba ulaşabiliyoruz. Ertesi günün hayır ve bereketi için sahur vaktini beklerken, gecenin zifiri karanlığında bize en sadık dost olabilecek, kitapsızlardan eylemeyecek kitapları okuyabilmek… Üstelik de deposunda ‘bilgi’ barındıran kitaplardan feyz alabilmek… Ölmeden önce ölme duygusuna sahip olma gibi, yaşanmamış günlere rehberlik ederek yaşam mücadelesinde bizden yana tavır alacak, önümüzü açacak yardımsever kitaplara kavuşabilmek…
***
İnsan bedeninin gitgide güçten düştüğünü, ihtiyarladığını, halden hale, renkten renge girdiğini bize hatırlatan kitaplar… Ama buna mukabil, insanın bilinç yönü, yani kendisi olan yönünün eskimediğini, aksine daha da olgunlaştığını bize aktaran kitaplar…
Tümcelerinde insanların vicdani sorumluluklarını hatırlatarak, terör, soykırım, açlıktan hayata elveda bile diyemeden veda eden canların üzüntüsünü yüreğimize ok gibi saplatan kitaplar… Toplumda yaşayan bireyler arasında, on bir ayın sultanı Ramazan ayında bile iftar saatine ramak kala birbirleriyle kavga eden sahneleri gösteren, yaşadığımız çağın istenilen kıvama gelmediğini bize kanıtlayan kitaplar… İnsanın insanı yeteri kadar tanımadığının delillerini sunan kitaplar… Ah! Bize acı gerçekleri fısıldayan dost kitaplar, sizlere ne kadar teşekkür etsek o kadar azdır.
***
Kitaplar aracılığıyla insanın, uyumlu ve doğru davranacağını biliriz. Kitaplar, uyumlu yaşamak için, sadece vücudumuzdaki organların değil, bedenimizin çevremizle de uyumlu olması gerektiğini bize gösterir. Örneğin; bekârların hayalini kurdukları aile hayatında, bütün fertlerin kendisine düşen sorumluluklarını yerine getirmesi, bir mutluluk sebebidir. Karşılıklı sevgi ve saygının mutlulukta temel öğe olacağı bu noktada önemlidir.
Kitaplar sayesinde; statikliğe ( Statik: belirli bir süre hep aynı kalan, devinimi olmayan, durağan, duruk.) bir son verilerek değişmenin hayatımızın temelinde var olduğunu, er ya da geç insanda sonunda son nefes çıkacağından ve bedenin çökeceğinden hareketle insanın değişim rüzgârıyla halden hale gireceği bilgisini verir. İster yavaş ister hızlı olsun her toplumda da sürekli bir değişimin yaşandığı müjdesini bize verir. Değişmenin sadece insanlar da değil, tabiatta da egemen olduğunu hatırlatır.
***
Değişimden nasibini almamış, durağanlığa inat sürekli değişim içinde olan dünyada oksijen soluyan kitaplardan bihabersiz yaşayanlara ne demeli? Ülkelerinin başına gelen yönetimlerin ya da idarecilerin değişimini görüp de insanların değiştiğini, fikirlerin değiştiğini felsefi düşüncelerin ve ekollerin değiştiğini hatta ve hatta bilimin bazı usullerini değişmesine rağmen kafasını kuma gömen deve kuşları misali yaşamını idame ettirenler, gerçekten yaşadığınızdan, nefes aldığınızdan emin misiniz?
***
Her insan yorum yaparken de, değişimin ülkelerin hayatında daima yaşandığını unutmadan, olaylar ve olgular karşısında sadece kendi bakış açısının -yorumunun- doğruluğu konusunda bir kez değil, çok kez düşünmelidirler. Eğer bir insan yaşadığı ülkede mutluluğu yaşamak istiyorsa, önyargılardan uzak değişim gerçeğini unutmadan, gönüllerinde barışa, sevgiye ve adalete mutlaka bir yer ayırması gerektiğini asla ve asla unutmamalıdır.
Her yönüyle değişime açık olarak Yaratan’la sürekli irtibat halinde iletişimi taze tutan, bizleri eğitecek/olgunlaştıracak mübarek olan zamanımızdan ders çıkarmamız ümidiyle… Hayırlı rüzgâra kapılmalar… Hem de değişimi içinde barındıran bir rüzgâra…
***
Her şey bir günde değişebilir ve o da belki bugündür. Ya sizce ?...
Peki… Değişime hazır mısın ?...